Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özgürlüğümüzü koruyarak dünya ile bütünleşmenin peşindeyiz” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özgürlüğümüzü koruyarak dünya ile bütünleşmenin peşindeyiz” için yorumlar kapalı 88967

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir Odunpazarı Modern Müze’nin açılışında yaptığı konuşmada, “Diğer medeniyetlerin birikimlerinden faydalanmakla bizatihi onun bir parçası hâline gelmek farklı şeylerdir. Biz özgürlüğümüzü koruyarak dünya ile bütünleşmenin peşindeyiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eskişehir’de Odunpazarı Modern Müze’nin açılışı nedeniyle düzenlenen törende konuştu.

Müzenin Eskişehir’e ve ülkeye hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Japon ve Osmanlı mimarisinin modern bir yorumu olarak tasarlanan, temelini bizzat attığı bu müzenin açılışında bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi.

Müzeyi kültür sanat hayatına kazandıran iş adamı Erol Tabanca ve eşi ile müzenin tasarım ve uygulama süreçlerinde emeği geçen herkesi tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle Japon dostlara katkıları için teşekkür etti.

“MODERN MÜZE’NİN DÜNYAYA YAYILAN BİR SANAT IŞIĞI OLACAĞINA İNANIYORUM”

“Sergileme ve etkinlik alanları, atölyeleri, diğer bölümleriyle bu müzenin Eskişehir’den dalga dalga ülkemize ve dünyaya yayılan bir sanat ışığı olacağına inanıyorum” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, müzeyi sanatseverlerin sahip olduğu koleksiyonları tüm toplumun istifadesine sunma erdeminin bir örneği olarak gördüğünü dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Erol Tabanca, mimar ve müteahhit olarak ülkemizde ve dünyanın çeşitli yerlerinde gösterdiği başarıyı sanat alanında da tekrarlamıştır. Diğer sanatseverlerimizden benzer çabalar ve eserler beklediğimizi burada ifade etmek istiyorum” diye konuştu.

Böyle bir müzenin kuruluşu için Eskişehir’in seçilmiş olmasını isabetli bulduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın ve coğrafyanın tüm kadim medeniyetlerine ev sahipliği yapan, her birinden izler taşıyan Eskişehir’in bugün de eğitimde, kültürde ve sanattaki canlılığıyla böyle bir müze için en ideal şehir olduğunu ifade etti.

Odunpazarı’nın UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’nde yer alan ve korunması gereken bir yer olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir yandan kadim Eskişehir’in mirasını yaşatan, diğer yandan bugün açılışını yaptığımız müze ve bunun yanında günümüze, geleceğe kucak açan bu bölgenin zenginliklerini dünyaya daha iyi tanıtmalıyız” dedi.

“ESKİŞEHİR, GEZİLİP GÖRÜLMESİ GEREKEN ŞEHİRLER DENİLDİĞİNDE İLK AKLA GELENLER ARASINDA YER ALIYOR”

Eski bakanlardan Nabi Avcı’nın da özel gayretleriyle son 17 yılda Eskişehir’e bu doğrultuda pek çok değer kazandırdıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir halkının da bu çabalara sahip çıktığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün Eskişehir, ülkemizde gezilip görülmesi gereken şehirler denildiğinde ilk akla gelenler arasında yer alıyor. Eskişehir, uluslararası tanıtımını da yeterli düzeyde gerçekleştirdiğimizde inanıyorum ki burası yabancı misafirlerimiz için de ana destinasyonlardan biri olacaktır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haneda Havalimanı’ndan Türkiye’ye artık uçak seferlerinin de başlatılmış olmasının Japonya’dan Türkiye’ye gelen turist sayısında ciddi artışa vesile olacağına inandığını belirtti.

Sık sık hayıflandığı bir tespiti burada bir kez daha paylaşmak istediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye geçtiğimiz 17 yılda her alanda tarihinin en büyük dönüşümlerine, reformlarına, yatırımlarına, eserlerine, hizmetlerine kavuşmuştur. Ülkemizi demokraside ve ekonomide getirdiğimiz yerin önemini elini vicdanına koyup geçmişten bugüne sağlıklı bir değerlendirme yapan herkes teslim edecektir. Bununla birlikte iki konuda nispeten hedeflerimizin gerisinde kaldık. Bunlardan biri insan yetiştirme olan eğitim, diğeriyse insanı zenginleştirme olan kültür sanattır. Sorun asla kültür sanata bakışımızda, bu alana verdiğimiz önemde değildir. Biz kültürü tıpkı toprak, bayrak, askerî ve ekonomik güç gibi özgürlüğümüzün sembollerinden biri olarak görüyoruz. Dünyadaki güçlü ülkelerin paraları ve orduları kadar hatta onlardan daha önce kültür sanat alanındaki hâkimiyetleriyle bu sıfatı elde ettiklerini biliyoruz.”

“TARİHİNE, KÜLTÜRÜNE, SANATINA, DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKAMAYAN TOPLUMLARIN KİMLİĞİNİ KAYBETMESİ KAÇINILMAZDIR”

Kültür endüstrisinin dünyada girmedik ev, dokunmadık gönül bırakmadığı bir devirde aksini iddia etmenin gerçeklere göz kapamakla eş değer olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Hangi kıtaya ve hangi ülkeye giderseniz gidin insanların ne giyeceklerinden hangi müziği dinleyeceklerine, kullandıkları teknolojik aletlerden evlerinin mimarisi ve dizaynına kadar hayatlarının her anı bu dev kültür endüstrisi tarafından biçimlendirilmektedir. Bu devasa çarkın insanlığın binlerce yıllık birikiminden geriye kalanları tamamen yok etmemesi için farklılıkları zenginlik olarak gören anlayışa sıkı bir şekilde sahip çıkmamız gerekiyor. Kendi tarihine, kültürüne, sanatına, değerlerine sahip çıkamayan, yeni nesillerin eğitimini bu bilinçle veremeyen ülkenin ve toplumun bir süre sonra kimliğini kaybetmesi kaçınılmazdır. Eğitimi ve kültürü, özellikle güçlendirmenin yolu ise bu alanda gayret gösteren, mücadele eden, emeğini ve birikimini ortaya koyan insanları desteklemekten geçiyor.”

Devlet olarak bu çerçevede tüm imkânları seferber ettiklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizdeki her bir evladımızın eğitime erişimini sağlamak için 309 bin yeni derslik inşa ettik ve içlerini en modern şekilde donattık. Her derslikte öğrencilerimizin eğitim öğretimi için 632 bin yeni öğretmeni göreve başlattık. Müfredatın yenilenmesinden eğitim öğretim kademeleri arasındaki geçişin düzenlenmesine kadar pek çok reformu hayata geçirdik. Buna rağmen hâlâ eksiklerimiz olduğunun farkındayız ve tamamlamak için tüm gücümüzle çalışıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

“TARİHİMİZDEN BESLENEN İÇERİK ÜRETİMİNE AĞIRLIK VERİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kültür ve sanat alanında Türkiye’nin hak ettiği yere gelmesini sağlamanın mücadelesi içerisinde olduklarını belirterek, “Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içinde ülkemizin en büyük kütüphanesini inşa ettik. İnşallah 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda şu anda kitap yerleştirme işlemleri süren bu kütüphaneyi, resmen hizmete açmayı planlıyoruz” diye konuştu.

İstanbul’da da şehrin en büyük tarihî eserlerinden biri olan Rami Kışlası’nı kütüphaneye çevireceklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rami Kışlası’ndaki çalışmalar bittiğinde burası sadece ülkemizin değil dünyanın en önemli kütüphaneleri arasında yerini alacaktır. Çocuklara ve gençlere en etkili şekilde ulaşmak için televizyondan sinemaya, müzikten bilgisayar oyunlarına kadar popüler kültürün tüm alanlarında kendi tarihimizden beslenen içerik üretimine ağırlık veriyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her yıl takdim ettikleri Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri ile Türkiye’nin kültür sanat erbaplarına desteklerini belirterek, “Ülkemizi diğer alanlarla birlikte kültür sanatta da dünyanın en büyükleri arasına çıkarana kadar mücadeleye devam edeceğiz”  dedi.

“KİMLİĞİMİZİ KAYBETTİĞİMİZDE GERİYE HİÇBİR ŞEYİMİZ KALMAZ”

“Medeniyet” demenin her şey gibi kültür ve sanatı da sürekli olarak “yeniden ve yeniden inşa” anlamına geldiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Tarihimizle elbette kıvanç duyacağız. Bu topraklarda üretilmiş her türlü kültür eseriyle sanat birikimiyle her dönemden kalma mimari eserlerle topluma rengini vermiş, tüm güzel hasletlerimizle elbette iftihar edeceğiz ama daha önemlisi biz bunların üzerine ne koyduğumuza da bakacağız. Şayet geçmişimize dahi doğru dürüst sahip çıkamıyor, günümüzde özgün bir üretim gerçekleştiremiyorsak şapkamızı önümüze koyup, düşünmemiz gerekir. Türkiye’nin son iki asırdır siyasi, sosyal ve askerî her alanda yaşadığı büyük savrulmaların en tehlikeli fay hattı işte bu noktadır. Kimliğimizi kaybettiğimizde geriye hiçbir şeyimiz kalmaz.”

“TOPLUMLARI BİRBİRİNDEN FARKLI KILAN MEDENİYET, TARİH, KÜLTÜR VE SANAT MİRASIDIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, insanları diğer canlılardan ayıran özelliğin, doğruyu ve yanlışı ayırt etme, buna göre irade ortaya koyabilme kabiliyeti olduğunu vurgulayarak, “Öyle ise toplumları birbirinden farklı kılan da kendi medeniyet, tarih, kültür ve sanat mirasıdır. Hangi medeniyetin kodlarına göre oturuyor, kalkıyor, çalışıyor, eğleniyor, ilişkilerinizi düzenliyorsanız, oraya aitsiniz demektir. Diğer medeniyetlerin birikimlerinden faydalanmakla bizatihi onun bir parçası hâline gelmek farklı şeylerdir. Biz özgürlüğümüzü koruyarak dünya ile bütünleşmenin peşindeyiz” ifadelerini kullandı.

Dünyanın son bir asırdır çok fazla acı yaşadığına ve örselendiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mayıs’ta Japonya’da idim. Şimdi Ekimin 21-22’sinde tekrar Japonya’daki imparatorun devir teslimi ile alakalı resmî törenine inşallah katılacağız. Dünya büyük ama artık ilişkiler, küçükleşen bu dünyada daha da artıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geleceği daha huzurlu, güvenli, müreffeh yapmak, hep birlikte daha adil bir dünyada yaşayabilmek için farklılıklara saygıyı, insanlığın ortak mirasına sahip çıkmayı hayatın merkezine yerleştirmek gerektiğini söyledi.

Açılışını yaptıkları müzeyi böyle bir çabanın sembolü olarak gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, eserin kente ve ülkeye kazandırılmasında emeği geçen mimarından mühendisine, işçisine kadar herkesi tebrik etti.

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ CUMHURİYET TARİHİ MÜZESİ AÇILIŞI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir programı kapsamında; restore edilen Anadolu Üniversitesi Cumhuriyet Tarihi Müzesi’nin açılışını gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Odunpazarı Modern Müze açılışının ardından müzeyi gezdi ve incelemelerde bulundu.  Daha sonra restorasyonu tamamlanan Anadolu Üniversitesi Cumhuriyet Tarihi Müzesi’ne geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yol üzerinde kendisini bekleyen vatandaşlara otobüsten kısa bir konuşma yaptı. Eskişehir için çok büyük bir zenginlik olduğuna inandığı Odunpazarı Modern Müze’nin Eskişehir’e, Eskişehirlilere, ülkeye hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Polimeks Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve müzenin kurucusu Erol Tabanca ile eşine teşekkür etti.

Açılış töreni sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan müzede incelemelerde bulundu ve müze hakkında Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı’dan bilgi aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir’deki programı çerçevesinde ayrıca; AK Parti Eskişehir il teşkilatıyla yemekte bir araya geldi. Yemekte konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir’in tüm ilçelerine ve vatandaşlara selam gönderdi.

Eskişehir’de 31 Mart 2019 Mahallî İdareler seçimlerinde Büyükşehir Belediye Başkanlığında yüzde 45,24 oranıyla AK Parti’yi tercih eden tüm Eskişehirlilere teşekkürlerini sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerde Cumhur İttifakı çatısı altında çalıştıkları MHP’lilere ayrıca teşekkürlerini iletti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Her ne kadar bu sonuçta AK Parti Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanamamış olsa da ortaya çıkan netice önemlidir. Büyükşehir seçiminde AK Parti tarihindeki en yüksek oy oranımız olan bu netice, bir sonraki seçimde daha çok çalışırsak hedefimize ulaşacağımızı söylüyor. Hemen bugünden 2023 yılındaki cumhurbaşkanlığı ve meclis, 2024 yılındaki belediye başkanlığı seçimleri için hazırlıklara başlamalıyız. Eskişehir’deki her vatandaşımızın gönlüne değecek, bizden beklentilerini karşılayacak bir çalışma ortaya koyduğumuzda sandıktan umduğumuz sonucun çıkacağından hiç şüpheniz olmasın.”

“MİLLETİMİZE NE KADAR BÜYÜK HİZMETLER VERDİYSEK MİLLETİMİZİN BİZE VERDİĞİ DESTEK DE O DERECE GÜÇLÜ OLDU”

Milletin bugüne kadar, diğerlerinden farklı olması nedeniyle AK Parti’ye destek verdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Ülkemizde siyasetin milletten koptuğu, sadece belirli kadroların ve çevrelerin çıkarlarını savunma işi hâline geldiği dönemde AK Parti, milletin davasının sözcülüğünü ve mücadelesini üstlenerek ortaya çıkmıştır. Biz milletimize ne kadar büyük hizmetler verdiysek milletimizin bize verdiği destek de o derece güçlü olmuştur. Şayet bugün bazı yerlerde hedeflerimizin gerisinde kalmışsak, geçen döneme göre belediye başkanlıklarında birçok belediyeyi kaybettiysek bunun sebebini millete değil yine kendimize faturasını keseceğiz. Demek bir yerde yanlışımız var, eksiklerimiz var, bunları gidermemiz lazım.”

AK Parti’nin genel başkanı olarak şahsından başlayarak, genel merkez yönetimi, il, ilçe teşkilatları, kadın ve gençlik kolları, sandık müşahitleri, delegeler hatta üyelere varana kadar tüm mensuplarla muhasebeyi bu şekilde yapmak durumunda olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, kayıpları telafi ettirecek, kendilerini daha büyük başarıya ulaştıracak şeyin milletle daha sıkı kucaklaşmak olduğunu vurguladı.

Bunun için millete her alanda çok daha iyi hizmetler vermeleri gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanı olarak sorumluluğumuzdaki bakanlıklarımızla, kurumlarımızla, ülkemizi her alanda en iyi şekilde yönetmeliyiz. Mecliste milletvekillerimizle en iyi kanunları çıkarmalıyız. Demokrasimizi daha ileriye taşımak, ekonomimizi sıkıntılarından süratle uzaklaştırıp, hızla büyütmek, milletimize huzur, güven, refah içinde yaşayabileceği bir zemin sunmak en başta gelen vazifemizdir” dedi.

“MİLLETİN HER KESİMİNE SAHİPSİZ OLMADIĞINI HİSSETTİRMEMİZ GEREK”

Ülkenin AK Parti iktidarları döneminde geçen son 17 yılının, eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, sanayiden tarıma, sosyal güvenlikten sosyal yardımlara kadar her alanda başarılara imza atılan, iftihar yılları olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi bize düşen son zamanlarda önümüze çıkartılan engeller sebebiyle yaşadığımız sıkıntıları süratle çözmek ve başarı çıtamızı daha yukarıya taşımaktır” diye konuştu.

Milletin her kesimine sahipsiz olmadığını hissettirmeleri gerektiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmeyi yaptı: “AK Parti sadece milletin hizmetkârı değil aynı zamanda vicdanıdır. Mesela bir süredir İstanbul başta olmak üzere çeşitli belediyelerden işten çıkartılan insanların feryatlarını duyuyoruz. Tam tersi bir durum olsa AK Partili belediyelerde bu tür işten çıkartmalar olsa gök kubbeyi bizim üzerimize yıkmaya çalışacak olanlara bakıyoruz, en küçük bir ses, seda yok. Bu neyi gösteriyor? Bu, ikiyüzlülüğü gösteriyor. Samimi değiller. Bizim belediyelerimizde böyle bir şey oldu mu? Olmadı ama bunlar hemen gelir gelmez işçileri iş yerlerinden çıkarmaya, tam okulların açılacağı bir dönemde bunları acaba neyi var, neyi yok bakmadan kapıların önüne koydular. Aynı şekilde Diyarbakır’da analar evlatlarını, bölücü örgütün elinden kurtarmak için destansı bir mücadele veriyor. Yine ‘kadın hakları, çocuk hakları, insan hakları’ diyerek her fırsatta ortalığı ayağa kaldıranlardan en küçük bir ses seda duydunuz mu? Yok. Hani vardı ya ‘Galatasaray anneleri’, Galatasaray Lisesi’nin önünde toplanıyorlardı, ‘cumartesi anneleri’ diye nam salmışlardı. Kıyamet kopuyor muydu? Kopuyordu. Peki, o zaman oraya gelip giden bu sanatçılar vesaireler şimdi Diyarbakır’da çocukları dağa kaçırılan bu hanım kardeşlerimizin yanına uğradılar mı? Herhangi bir açıklamaları var mı? Yok. Üstelik de dalga geçiyorlar. Bu ikiyüzlüler ekmeklerinin peşindeki işçilerimizi, evlatlarının peşindeki anaları yalnız bırakıyor diye biz de geri duracak değiliz.”

“EKMEKLERİNİN PEŞİNDEKİ İŞÇİLERİN DE EVLATLARINA KAVUŞMAKTAN BAŞKA GAYELERİ OLMAYAN ANALARIN DA YANLARINDA OLACAĞIZ”

Terör örgütü PKK’nın orman yangınlarını üstlendiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Peki, Taksim’de 12 tane ağacın yeri değiştirildi diye kıyamet koparanlar, o ‘Gezi’ciler bu kadar orman yakılırken şu anda bunların sesi çıkıyor mu? Hani çevre dostu bir parti var ya bu partiden bir ses var mı? Yok. Buradan şimdi yine teşkilatlarımıza çağrıda bulunuyorum. Tüm gücümüzle bizler bu ikiyüzlüleri milletimize anlatmamız lazım. Kimin çevre dostu olduğunu, milletimize anlatmamız lazım. Bu canım ormanlarımızı yakanları milletimize anlatmamız lazım. Bu HDP denilen partinin nasıl bir parti olduğunu, PKK’nın bunun arkasında ne gibi bir örgütlenmenin peşinde olduğunu anlatmamız lazım. Bu terör örgütü olarak bu insanları, 14, 15, 16 yaşındaki çocukları dağa kaçıranları bunun yanında öğretmenlerimizi kaçıranları bunları anlatmamız lazım. Tüm gücümüzle ekmeklerinin peşindeki işçilerin de evlatlarına kavuşmaktan başka gayeleri olmayan anaların da yanlarında olacağız. Hatta şov yapmaktan başka bir işe yaradıklarını görmediğimiz muhalefet belediyelerinin bıraktığı boşlukları diğer kurumlarımız ve imkânlarımızla biz kapatacak, hiç kimsenin mağduriyet yaşamasına mahal vermeyeceğiz.”

“FAİZ DÜŞTÜKÇE ENFLASYONDA DÜŞECEKTİR”

Konuşmasında seçimi kazanamamanın kendi sorumlulukları olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun sonuçlarının millete fatura edilmesine göz yumamayacaklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer bir yerde kimsesiz çocuklar sokağa atılmışsa, yaşlıların bakımı ihmal edilmişse, gariplere yapılan yardımlar kesilmişse hemen bunlara biz sahip çıkacağız. Ekmeklerinden edilen işçilerimizin mücadelelerine hem insani hem hukuki hem sosyal her türlü desteği biz vereceğiz. Çünkü biz, işte böyle bir davanın, medeniyetin, kültürün temsilcisi olan AK Parti’yiz, farkımız bu” diye konuştu.

Türkiye’nin önünde güvenlikten ekonomiye acil mesafe kastdilmesi gereken kritik alanlar olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi, 17 yılda bölgesinin ve dünyanın en güçlü ülkelerinden biri hâline getirirken, nice benzer sıkıntıları aştıklarını ve benzer mücadeleler verdiklerini anlattı.

Enflasyonun düştüğüne ve faizlerin indiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Perşembe günü yine Para Piyasası Kurulu toplanıyor. Ben inanıyorum ki daha da düşecek ve siz de göreceksiniz. ‘Cumhurbaşkanımız bunu demişti’ diyeceksiniz. Faiz düştükçe enflasyonda düşecektir, bunu göreceksiniz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kur istikrarının sağlandığını da dile getirerek, şöyle devam etti: “İkinci çeyrekte ilk çeyreğe göre büyüdük. İstihdam artıyor. İhracatımız rekorlar kırıyor. Göreve geldik 17 yıl önce, ihracatımız 36 milyar dolardı, şimdi nereyi zorluyoruz 170 milyar doları, buraya geldik. Nereden nereye. Ekonomimizin en büyük zaafı olarak gösterilen cari açığımız tarihimizde hiç olmadığı kadar iyi bir seviyeye geldi. Piyasalarda gözle görülür bir kıpırdanma başladı. Geçtiğimiz ağustos ayındaki kur saldırısının ardından başlattığımız dengelenme süreci başarıyla sürüyor. Şimdi yeniden büyümeyi güçlendirme, bu aşamaya geçiyoruz. Önümüzde çok ciddi fırsatlar var. Ülkemizi, bölgemizin ve dünyanın en önemli tasarım, üretim ve ticaret merkezlerinden biri hâline getirmeye her zamankinden daha yakınız”

 “SURİYE’DE ÜLKEMİZE KURULAN TUZAĞI KISMEN BOZDUK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, güvenlik tehditleriyle Türkiye’yi tecrit etme girişimlerinin tamamını boşa çıkardıklarına da işaret ederek, “Suriye’de ülkemize kurulan tuzağı kısmen bozduk. Şimdi gündemimizde Fırat’ın doğusu var. Onu da inşallah birkaç haftaya kadar öyle veya böyle ama mutlaka çözüm yoluna koymuş olacağız” diye konuştu.

Eylül’ün 21-22’sinden sonra ABD’ye giderek, Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna katılacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Büyük ihtimalle Sayın Trump’la da orada ayrıca görüşmemiz olacak. Bu konuları tekrar bundan bir hafta kadar önce telefonla görüşmüştük, orada yüz yüze tekrar ele alacağız ve böylece Fırat’ın doğusunda ne gibi adımlar atacağımızı konuşacağız. Çünkü uygulama ile söylenenler birbirini tutmuyor, onun için bunu çözmemiz lazım. Yani eğer kalkıp da Suriye’nin kuzeyinde YPG/PYD gibi terör örgütlerine eğitim veriliyorsa bizim bunu hazmetmemiz, kabul etmemiz mümkün değil. Neden? Çünkü 30 bin tırı aşkın bu bölgeye ne yazık ki silah, mühimmat, araç-gereç Amerika tarafından gönderildi, Irak üstünden. Bunlar buraya niye gelir? Kiminle savaşacak bunlar, savaşacakları tek ülke var Türkiye. Biz bunlara eyvallah eder miyiz, bunlara sessiz kalabilir miyiz? Şimdi bize bazı verilen sözler var, bu verilen sözlerin ne denli yerine getirildiğini göreceğiz.”

İdlib’de Türkiye’ye göç tehdidi oluşturacak şekilde birtakım sorunlar yaşandığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Avrupa başta olmak üzere tüm dünyaya İdlib’den kaynaklanacak sıkıntıları asla tek başımıza yüklenmeyeceğimizi açıkça ilan ettik, perşembe günü. Dedik ki ‘Ya bu yükü paylaşacaksınız, paylaşmamanız hâlinde kapıları açarız.’ Çünkü şu ana kadar 40 milyar dolar gibi bir rakamı biz harcadık ama Avrupa Birliği’nden Kızılayımıza, AFAD’a gelen destek 3 milyar avro civarında. Yani Türkiye, bu 4 milyon mültecinin yüküne nasıl katlanacak. Kusura bakmasınlar, burada oldu oldu, olmadı kapıları açmaktan başka çare yok. Hep biz mi düşüneceğiz, biraz da onlar düşünsün” değerlendirmesinde bulundu.

“EĞER GÜVENLİ BÖLGE OLUŞMAZSA BU İŞİ AŞAMAYIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’deki Suriyelilerden 350 binini kendilerinin güvenli hâle getirdiği yerlere yerleştirdiklerini anımsatarak, “Diyoruz ki gelin güvenli bölge ilan edelim, bu güvenli bölgeye bunları yerleştirelim. Bunu Sayın Trump’a, Sayın Putin’e, Merkel’e söyledim, hepsine söyledim” diye konuştu.

Onların da bu teklifi güzel bulduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Güzel bir teklifse gelin bunları yapalım. Biz inşaatları üstlenelim ama sizler bize mali, lojistik destek verin ve şöyle bir 30 kilometre derinlikte, 450 kilometrekarelik bir alana bu işi yerleştirelim. Güzel, güzelse hadi desteği verin. Oraya gelince ses yok. Biz bu adımı atmaya mecburuz. Eğer bu güvenli bölge oluşmazsa bu işi aşamayız. Fırat’ın doğusundaki güvenli bölge çalışmamızı tamamladığımızda en az 1 milyon insanı da orada iskân etmeyi planlıyoruz derdimiz bu. Diğer bölgelerde istikrar sağlandıkça dönüşler artacak ve mülteci akını sebebiyle karşılaştığımız sosyal ve ekonomik sorunlar da kendiliğinden çözüm yoluna girmiş olacaklar. Görüldüğü gibi ümit var olmak için sebebimiz çok, yeter ki biz kendi içimizde birliğimizi, beraberliğimizi kardeşliğimizi güçlü tutalım. Bilhassa AK Parti’ye yönelik siyaset mühendisliği oyunlarına karşı uyanık olalım ve asla saflarımızda gedik açılmasına izin vermeyelim.”

ESKİŞEHİR’DE GERÇEKLEŞTİRİLEN YATIRIMLAR

Eskişehir’e şu ana kadar 25-26 milyar lira yatırım yaptıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz bu yatırımı yaparken burada farklı hesaplar içinde olmadık, bu vatan bizim öyleyse buraya bu hizmetleri yapmamız gerekir dedik. Türkiye’de ilk Yüksek Hızlı Tren uygulamasını Eskişehir’imize yaptık” ifadelerini kullandı.

Eskişehir’e çok ciddi manada bölünmüş yol yatırımlarının yapıldığına, Yüksek Hızlı Tren sayesinde Ankara-Eskişehir arasının kısaldığına, konforlu bir yolculuk yapılabildiğine dikkati çeken Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:  “7. Olağan Büyük Kongre takvimimizi 7 Ekim’de başlatarak AK Parti’yi milletimize daha iyi hizmet edecek şekilde tahkim ve tadil etme sürecine giriyoruz. AK Parti hiçbir zaman hayatın ayrılmaz bir parçası olan değişime direnmemiştir. Tam tersine hep olumlu yönde değişimin önünü açmıştır. Aynı şekilde diğer hizmet alanlarında da milletimizin beklentilerine ve taleplerine uygun şekilde değişim kanallarını işletmeyi sürdüreceğiz”

“Yaptığımız bir yıllık değerlendirme Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemimizin başarıyla işlediğini, sadece uygulama ile ilgili küçük dokunuşlara ihtiyaç olduğunu gösterdi” diyen  Cumhurbaşkanı Erdoğan, yargı reformu müjdesini milletle paylaştıklarını anımsattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yargı reformunun somut adımlarını atmaya başlayacaklarını belirterek, çiftçinin yanında olduklarını ve olmaya devam edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Hep söylediğimiz gibi durmak yok yola devam. Eskişehir’de aynı anlayışla gece gündüz çalışacağınıza inanıyorum. Bu duygular içerisinde kongrelerimizi yaparken özellikle başta ilçelerimizin, ilimizin Ömerlerini bulacağız. Ne demek; kanaat önderlerini bulacağız ve onlarla yönetimlerimizi oluşturacağız. Bazıları bunu farklı yere çekerler, çeksinler. Bununla ne demek istediğimiz belli. Büyük kongreye girerken de inşallah Merkez Karar Yönetim Kurulumuzu da böyle oluşturacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün açılışını yaptığı Odunpazarı Modern Müzesi ve restorasyonu tamamlanan Anadolu Üniversitesi Cumhuriyet Tarihi Müzesi’nin Eskişehir’e hayırlı olması temennisinde bulunarak, “İstiklal Harbimizin safhalarının 100. yıl dönümlerini kutlamaya başladığımız bir dönemde şehrimize kazandırılan bu hizmetlerin yeni bir 100 yıllık atılımın işaretleri hâline dönüşmesini temenni ediyorum” ifadesini kullandı. MEHMET ALİ SETENCİOĞLU – ENERJİ PETROL MEDYA CEO MEHMET ALİ SETENCİOĞLU – ENERJİ PETROL MEDYA CEO MEHMET ALİ SETENCİOĞLU – ENERJİ PETROL MEDYA CEO

Enerji petrol Medya Ceo -Mehmet Ali Setencioğlu,

Önceki HaberSonraki Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sakarya Zaferi’nin kazanıldığı 1921 yılı, Anadolu’daki bin yıllık varlığımızın da dönüm noktalarından biridir” Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sakarya Zaferi’nin kazanıldığı 1921 yılı, Anadolu’daki bin yıllık varlığımızın da dönüm noktalarından biridir” için yorumlar kapalı 87928

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya Zaferi’nin 100. yılı kutlama programında yaptığı konuşmada, “Sakarya Zaferinin kazanıldığı 1921 yılı, herhangi bir savaşın değil, Anadolu’daki bin yıllık varlığımızın da dönüm noktalarından biridir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Polatlı Duatepe’de düzenlenen Sakarya Zaferi’nin 100’üncü yılı kutlama programına katılarak, bir konuşma gerçekleştirdi.

Sakarya Zaferi’nin kazanıldığı 1921 yılının, herhangi bir savaşın değil, Anadolu’daki bin yıllık Türk varlığının da dönüm noktalarından biri olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Mücadele’nin en kritik safhasında kazanılan bu zaferle, başkenti tehdit eden düşman saldırısının önüne geçildiğini kaydetti.

Temmuz ayında Sakarya’nın doğusuna çekilmek zorunda kalan ordunun, milletin var gücüyle donatılması ve başına da Meclis’in Başkomutan olarak görevlendirdiği Gazi Mustafa Kemal’in geçmesi sayesinde bir ay içerisinde toparlanıp düşmanı yeniden Sakarya’nın batısına attığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Mücadele’nin en kritik sayfasında kazanılan bu zaferle başkenti tehdit eden düşman saldırısının önüne geçildiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, top seslerinin Ulus’tan duyulmaya başlandığı bir süreçte kahraman ordunun adeta düşmana “dur” diyerek istiklal ile sonuçlanacak Büyük Taarruz’un müjdesini bu bölgede verdiğini kaydetti.

Çal Dağı’nda, Beştepe’de, Karlıtepe’de, Duatepe’de, Mangal Dağı’nda “Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak” diye başlayan İstiklal Marşı’na ilham veren kahramanların Polatlı-Haymana hattında verdikleri büyük mücadeleyle isimlerini tarihe cesaretleri ve kanlarıyla kazıdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır’ anlayışıyla yürütülen bu savaşta vatanın her karışını kanlarının son damlasına kadar koruma kararıyla cephede yerini alan askerlerimiz zafer kesinleşene kadar aynı azimle mücadele etmiştir. Sakarya Meydan Muharebesi 1 yıl sonra 30 Ağustos Zaferi ile taçlanmış, 9 Eylül’de düşmanın İzmir’den denize dökülmesiyle de nihai amacına ulaşmıştır. Düşman Sakarya’dan geriye doğru çekilirken önüne çıkan her yeri ve her şeyi yakıp yıkarak, yüz kızartıcı nice katliama imza atarak gerçek yüzünü de göstermiştir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Alagözler Sakarya Savaşı’nı bizzat yöneten İstiklal Harbi’nin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere Millî Mücadele’nin zaferle sonuçlanmasında emeği geçen tüm komutanları, şehitleri, gazileri rahmetle, minnetle yâd etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün şehitlerin ruhuna Fatiha okudu.

“SAKARYA ZAFERİ TARİHİMİZİN ÖNEMLİ YAPRAKLARINDAN BİRİDİR”

Sakarya Zaferi’nin tıpkı Malazgirt gibi, tıpkı Bursa’nın, Edirne’nin, İstanbul’un fethi gibi, bir tarafta Viyana kapılarını diğer tarafta Kızıldeniz’i kucaklayan şanlı tarihin önemli yapraklarından biri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Gazi Mustafa Kemal’in ‘Sakarya Melhame-i Kübra’sı, yani bir çeşit ‘kıyamet savaşı’ diye isimlendirdiği bu büyük zaferi Nazım Hikmet şöyle tasvir ediyor; ‘Sonra 23 Ağustos Sakarya Melhame-i Kübrası ki devamı 13 Eylül gününe kadardır. Bizim kırk bin piyademiz, dört bin beş yüz atlımız, düşmanın seksen sekiz bin piyadesi, üç yüz topu vardı. Harp meydanının kuzey yanı Sakarya ve dağlardır. Keskin ve dik yamaçlarıyla ve kireçli toprakları ve kayalarında tek başlarına, birbirinden uzak haşin ve münzevi çam ağaçlarıyla Abdülselam Dağı. Gökler Dağı, dağlar ve Sakarya’dan bu havalide yalnız çatal tırnaklı karacalar su içmektedir. Ankara suyunun döküldüğü yerden Eskişehir kuzeybatısına kadar Sakarya mecrası uçurumlar içinden geçmektedir. Güneyde ve güneydoğuda yapraksız ve hazin, geniş ve uzun ve insana bıraktığı hiçbir şeye acımadan ölmek arzusu veren Cihanbeyli Ovası: Çöl… Bu çölün, bu dağların ve bu nehrin ve bizim önümüzde 22 gün ve gece, fasılasız dövüşüp, düşman ordusu ric’ata mecbur kaldı’.”

Necip Fazıl Kısakürek’in de Sakarya Zaferi’nin nasıl bir ruhla kazanıldığını, millet ve vatan için nasıl bir mana taşıdığını Sakarya Türküsü ile anlattığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya Türküsü’nden beyitler okudu.

“Millî Mücadele’nin adeta son kalesi olan Polatlı-Haymana hattında kazanılan bu zafer hikâyesi nesilden nesile aktarılarak İstiklal Harbi’mizi hangi şartlarda ve ne büyük fedakarlıklarla kazandığımızı unutturmamalıyız” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Sakarya Savaşı’nın yaşandığı Polatlı ve Haymana’da hâlihazırda yedi anıt şehitliğimiz bulunuyor. Ayrıca bu zaferin kazanıldığı bölgeyi tarihî millî park ilan ederek kapsamlı bir ihya çalışması başlattık. Yaptığımız restorasyon çalışmalarıyla çarpışmaların yaşandığı bölgeleri, alt ve üst yapı tesisleri, ziyaretçi merkezleri, müzelerle donatarak tarih hafızamıza kazandırdık. Bu kapsamda yapılan Sakarya Meydan Muharebesi ve Türk Tarihi Tanıtım Merkezi ile Haymana Ziyaret Merkezi ve Şehit Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan Şehitliği’nin açılışını canlı bağlantıyla gerçekleştireceğiz. Tüm bu eserleri, gelecek nesillere, verdiğimiz mücadelenin ve kazandığımız zaferlerin en doğru şekilde anlatılması bakımından önemli görevler ifa edeceğine inanıyorum.”

“TÜRK MİLLETİ, DİŞİYLE, TIRNAĞIYLA VERDİĞİ MİLLÎ MÜCADELESİNİ, KURDUĞU CUMHURİYETLE YENİ BİR BAŞLANGIÇ HÂLİNE GETİRMİŞTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya Zaferi’nin akabinde, Ankara’da faaliyet gösteren Büyük Millet Meclisi ve hükûmetin, uluslararası alanda milletin asıl temsilcisi olarak kabul edilmeye başlandığını, bu durumun, sahada verilen mücadelenin diplomasi alanına da taşınmasını sağladığını söyledi.

İzmir’in kurtuluşunun ardından, vatan topraklarının kalan kısımlarında da kontrolü sağlayan Ankara hükûmetinin Osmanlı’yı siyasi ve ekonomik olarak boğan zihniyetle mücadeleye giriştiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir tarafından Sevr dayatması, diğer tarafında Misak-ı Millî iradesi olan bu çetin mücadelenin Lozan Antlaşması’yla sonuçlandığını ifade etti. Anadolu’dan tamamen sökülüp atılmak istenen Türk Milleti’nin dişiyle, tırnağıyla, tüm gövdesi ve ruhuyla verdiği Millî Mücadele’sini kurduğu Cumhuriyetle yeni bir başlangıç hâline getirdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bin yıllık vatanımız Anadolu’daki üçüncü büyük devletimiz Türkiye Cumhuriyeti, yaşadığımız onca badirelere, uğradığımız onca saldırılara rağmen 100. yılının eşiğine kadar gelmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki büyük kalkınma heyecanı daha sonra yerini taklitçi ve teslimiyetçi bir zihniyete bırakmıştır. Çok partili siyasi hayata geçişle birlikte vesayetin sinsi oyunlarına ve darbelerin yol açtığı hasarlara rağmen, milletimiz demokrasi ve kalkınma istikametinde ısrarcı bir tutum ortaya koymuştur. Geçtiğimiz dönemde ülkemizin nispi bir istikrar ve güven ikliminde ne büyük başarılara imza atabileceğini hep birlikte ispat ettik. Millî iradenin gücünün önünde ne vesayetin ne sosyal mühendislik hesaplarının ne terör örgütlerinin ne darbelerin duramayacağı gerçeğini cümle âleme gösterdik.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyetin 100. yılı olan 2023’e endekslenen hedeflerin, aslında tıpkı Millî Mücadele’nin kendisi gibi küresel senaryolara karşı bir başkaldırı olduğunu söyledi. Türkiye’nin kendi verdikleri rollerin dışına çıkmasını istemeyenlere, alın teri ve kanla, istiklaline ve istikbaline sahip çıkan bir ülke olduğu gerçeğini kabul ettirdiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bazıları hâlâ 2023 hedeflerimizi sıradan bir orta, uzun vadeli kalkınma programı sanmaya devam ediyor. Hâlbuki biz bu iradeyi ortaya koyarak Cumhuriyet tarihinin en iddialı ve cesur makas değişikliğini gerçekleştirdik. Demokrasi ve kalkınma standartlarımızı dünyanın en ileri ülkeleri seviyesine çıkartarak, asırlardır kuşatma altında tutulan medeniyet, tarih ve kültür ufkumuzu tekrar açmayı başardık” diye konuştu.

“EVLATLARIMIZA 2053 VİZYONUNU İNŞA EDECEKLERİ BİR MİRAS BIRAKMANIN GAYRETİ İÇERİSİNDEYİZ”

Bir yandan eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye, sanayiden spora her alanda asırlık ihmallerin telafisini gerçekleştirdiklerini, diğer yandan hak, hukuk, adalet, özgürlük alanlarında milletin uzunca bir süredir yaşadığı mağduriyetleri giderecek adımları attıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Böylece ülkemizi dünyanın yaşadığı büyük dönüşümleri, vaktini ve enerjisini kendi iç mücadeleleriyle heba eden bir konumdan, her alanda potansiyelini en üst seviyede kullanabilen bir yere geldik. Evlatlarımıza işte bu güçlü altyapının üzerinde 2053 vizyonunu inşa edecekleri bir miras bırakmanın gayreti içerisindeyiz. Elbette bu noktaya öyle kolay gelmedik. Son iki asırda yaşadığımız ne badire varsa hepsinin de benzerleri önümüze çıkartıldı. Dikkatimizi hedeflerimizden uzaklaştırmak için dört bir tarafımızdan çekiştirildik, taciz edildik. Hamdolsun tüm bu engelleri Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle aşarak, bugün bulunduğumuz yere ulaştık. Küresel siyasi ve ekonomik sistemin yeniden yapılanma sancıları yaşadığı bir dönemde, Türkiye olarak sahip olduğumuz imkânlardan aldığımız güçle, yönümüzü hep geleceğe dönüp, istikametimizi belirleyerek oraya doğru yürüyoruz. Terör tehditlerinden bölgesel krizlere, küresel ısınma ve çevre felaketleri gibi yeni önceliklere kadar her alanda kendimize olumlu yönde ayrıştırarak hedeflerimize doğru yürümeyi sürdürüyoruz. Bir süredir ardı ardına yüzüncü yıllarının kutlamalarını yaptığımız Millî Mücadele’mizin sembol adımlarının her birini geçmişin muhasebesinin yapılması ve geleceğin istikametinin belirlenmesi bakımından önemli vesileler olarak görüyoruz. Hiç şüphesiz bu adımların zirvesini hiç endişe etmeden 29 Ekim 2023’te vasıl olacağımız Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı oluşturuyor. Rabbimden, milletimize daha nice yüz yıllarını kutlayacağı büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası mücadelesini başarıyla neticelendirmeyi nasip eylemesini diliyorum.”

“KENDİMİZE DAHA ÇOK GÜVENİYOR, GELECEĞİMİZE DAHA UMUTLA BAKIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün dünyada tarih, köken, inanç ve kültür bakımından bütünlüğü olmayan, devlet geçmişi birkaç asrı bulmayan, heybesinde sömürgecilikten katliamlara kadar nice ayıbı gizleyen pek çok ülke olduğunu dile getirdi. Sahip oldukları güvenlik ve refah iklimiyle, tüm bu eksikliklerini kapatmaya çalışanların, gerçekten çetin sınamalarla karşı karşıya kaldıklarında nasıl lime lime döküldüklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “İnanın dökülüyorlar, ayakta duracakları mecalleri yok. Türkiye’nin yaşadığı saldırıların, maruz kaldığı gizli açık ayak oyunlarının, içinden geçtiği imtihanların sadece birini bile kaldıramayacak ülkeler var. Salgından tabii afetlere kadar son dönemde yaşanan her olağanüstü durum bu tabloyu daha da belirgin hâle getiriyor. Hamdolsun biz milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine sahip çıkması, arkamızdaki binlerce yıllık devlet geleneğinin gücü, yüz milyonlarca mazlum ve mağdurun duası sayesinde dimdik ayaktayız. Bilhassa son dönemde yaşadıklarımızın ardından artık kendimize daha çok güveniyor, geleceğimize daha umutla bakıyoruz. 2023’e yaklaştıkça bu güven ve umut zeminini bozmaya yönelik tacizlerin artması doğru istikamette gittiğimizin işaretidir. Cumhur İttifakı olarak geleceğimize daha özgüvenle yürüyoruz. Daha özgüvenle de inşallah bunu başaracağımıza inanıyoruz. Milletimiz, Millî Mücadele günlerinden bu yana sahip olduğu o derin irfan hasletiyle tercihini hep ülkesi ve kendisi için doğru olandan yana kullanmıştır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendileri için esas olanın millet iradesi olduğunu belirterek “Cumhuriyet’imizin 100. yılında Türkiye’yi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarmayı hedefleyen mücadelemizin başarıya ulaşması için son nefesimize kadar çalışacağız. Onun için tek millet, tek vatan, tek devlet ve tek bayrak. Malazgirt’ten bu yana kazandığımız hiçbir zafer gibi bunun da kolay olmayacağını biliyoruz. Dışarıdan ve içeriden pek çok engeli aşarak bugünlere nasıl geldiysek inşallah menzile de o şekilde ulaşacağız. Bunun için de bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız ve hep birlikte Türkiye olacağız” dedi.

Sakarya Meydan Muharebesi’nde canlarını ortaya koyan gazilere, bu uğurda bir gül bahçesine girercesine toprağa düşen şehitlere, hatıraları asla unutulmayacak kahramanlara Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal’i ve bu zaferin kazanılmasında emeği geçen herkesi şükranla anarak büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası mücadelesine ilham veren ecdadın tüm sembol isimlerinin her birini minnetle yâd etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Duatepe Anıtı’na gelişinde elinde Türk bayrağı olan gençler tarafından karşılandı. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Mangal Dağı’nda bir siperde bulunan, üzerinde mermi izi yer alan, Osmanlıca “padişahın askerleri” anlamına gelen “asakir-i şahane” yazan kemer tokasını hediye etti.

 

Tekne Firmaları | İstanbul Türkiye Tekne Firmaları | İstanbul Türkiye için yorumlar kapalı 3386

TEKNE FİRMALARI BURADA
KEŞFEDİN https://www.setmarine.com.tr

2 EL  . YAT,TEKNE,MEGA YAT ,YELKENLİ FİRMALARI | TÜRKİYE

Absolute, Admiral, Aicon, Airon, Albin, Alen, Alfamarine, Alfastreet Marine, Alm, Altena, Antago, Antaris, Apreamare, Aquanaut Aquastar, Arcadia Yachts, Arno, Arno Leopard, Atlantic, Atlantis, Austin Parker, Axopar, Azimut, Baglietto, Baia, Bandido, Bayliner, Belize, Beneteau, Benetti, Benetti Sail Division, Bering, Bertram, Birchwood, Blu Martin, Bluegame, Bluewater, Bluewater Yachts, Broom,

Broward, Bruno Abbate, Bugari, Burger, CHB, CL Yachts, CRN, Californian, Canados, Cantieri Estensi, Cantieri di Pisa, Cantieri di Sarnico, Carnevali, Carver, Cayman, Cerri Cantieri Navali, Cheoy Lee, Chris-Craft, Christensen, Cigarette, Codecasa, Colvic, Conam, Concept, Cranchi, Crescent, Crownline, Cruisers, Cruisers Yachts, Custom Line, Dalla Pieta, De Vries Lentsch, DeFever, Dellapasqua, Delta Powerboats,
Doggersbank, Dominator, Doqueve, Dreamline, Dyna, Elegance, Enterprise Marine, Evo Yachts, Explorer,

Fairline, Falcon, Feadship, Ferretti Yachts, Fiart, Filippetti, Fjord, Fleming, Fountain, Four Winns, Frauscher, Gagliotta, Galeon, Gianetti, Gobbi, Grand Banks, Greenline, Gulf Craft, Gulfstar, Guy Couach, Hampton, Hargrave, Hatteras, Heesen, Heysea, Hinckley, Horizon, Huckins, Hunt Yachts, ISA, Ilver, Innovazione e Progetti, Interboat, Intermarine, Invictus, Italcraft, Italian Vessels, Itama, Jaguar,

Jefferson, Jetten, Johnson, Kha Shing, La Mare, Larson, Lazzara Yachts, Linssen, Luhrs, Lurssen, MJM Yachts, Magnum, Mainship, Maiora, Majesty, Mangusta, Marex, Marine Trader, Marinette, Maritimo, Marlow, Marquis, Matthews, Maxum, Mengi Yay, Menorquin, Meridian, Mochi Craft, Mondomarine,
Monk, Monte Carlo, Monte Carlo Yachts, Monte Fino, Monterey, Moonen Mulder, Naval Yachts,

Navigator, Neptunus, Nimbus, Nomad, Northwest, Numarine, Ocean Alexander, Ocean King, Ocean Yachts, Oceanfast, Offshore Yachts, Okean, Otam, Outback Yachts Outer Reef Trident, Outer Reef Yachts, Pacemaker, Pachoud Yachts, Pacific, Pacific Mariner, Palmer Johnson, Pama, Paragon, Pearson, Pedro, PerMare, Pershing, Pilot, Posillipo, President, Prestige, Quicksilver, RMK Marine, Raffaelli, Rhea,

Rinker, Rio Yachts, Riva, Riviera, Rizzardi, Rodman, Roughwater, Ruby, Sabre,AB, Absolute, Admiral, Aicon, Airon, Albin, Alen, Alfamarine, Alfastreet Marine, Alm, Altena, Antago, Antaris, Apreamare, Aquanaut Aquastar, Arcadia Yachts, Arno, Arno Leopard, Atlantic, Atlantis, Austin Parker, Axopar,
Azimut, Baglietto, Baia, Bandido, Bayliner, Belize, Beneteau, Benetti, Benetti Sail Division, Bering, Bertram, Birchwood, Blu Martin, Bluegame, Bluewater, Bluewater Yachts, Broom, Broward, Bruno

Abbate, Bugari, Burger, CHB, CL Yachts, CRN, Californian, Canados, Cantieri Estensi, Cantieri di Pisa, Cantieri di Sarnico, Carnevali, Carver, Cayman, Cerri Cantieri Navali, Cheoy Lee, Chris-Craft, Christensen, Cigarette, Codecasa, Colvic, Conam, Concept, Cranchi, Crescent, Crownline, Cruisers,

Cruisers Yachts, Custom Line, Dalla Pieta, De Vries Lentsch, DeFever, Dellapasqua, Delta Powerboats, Doggersbank, Dominator, Doqueve, Dreamline, Dyna, Elegance, Enterprise Marine, Evo Yachts, Explorer, Fairline, Falcon, Feadship, Ferretti Yachts, Fiart, Filippetti, Fjord, Fleming, Fountain, Four Winns,

Frauscher, Gagliotta, Galeon, Gianetti, Gobbi, Grand Banks, Greenline, Gulf Craft, Gulfstar, Guy Couach, Hampton, Hargrave, Hatteras, Heesen, Heysea, Hinckley, Horizon, Huckins, Hunt Yachts, ISA, Ilver, Innovazione e Progetti, Interboat, Intermarine, Invictus, Italcraft, Italian Vessels, Itama, Jaguar, J

efferson, Jetten, Johnson, Kha Shing, La Mare, Larson, Lazzara Yachts, Linssen, Luhrs, Lurssen, MJM Yachts, Magnum, Mainship, Maiora, Majesty, Mangusta, Marex, Marine Trader, Marinette, Maritimo, Marlow, Marquis, Matthews, Maxum, Mengi Yay, Menorquin, Meridian, Mochi Craft, Mondomarine,

Monk, Monte Carlo, Monte Carlo Yachts, Monte Fino, Monterey, Moonen Mulder, Naval Yachts, Navigator, Neptunus, Nimbus, Nomad, Northwest, Numarine, Ocean Alexander, Ocean King, Ocean Yachts,
Oceanfast, Offshore Yachts, Okean, Otam, Outback Yachts Outer Reef Trident, Outer Reef Yachts, Pacemaker, Pachoud Yachts, Pacific, Pacific Mariner, Palmer Johnson, Pama, Paragon, Pearson, Pedro,

PerMare, Pershing, Pilot, Posillipo, President, Prestige, Quicksilver, RMK Marine, Raffaelli, Rhea, Rinker, Rio Yachts, Riva, Riviera, Rizzardi, Rodman, Roughwater, Ruby, Sabre, Salpa, Sanlorenzo, Sarnico, Sasga Yachts, Sea Ray, Sealine, Silverton, Sirena, Solare, Stealth, Steeler, Storebro, Sundeck Yachts, Sunreef,

Sunseeker, Super Van Craft, Tecnomar, Terranova Yachts, Tiara Yachts, Tollycraft, Trinity Yachts, Trojan, Trumpy, Tuna, Uniesse, Uniflite, VZ, Valk, Van der Heijden, Van der Valk, VanDutch, Viking, Vitters, West Bay, Westport, Windy, Hide, Salpa, Sanlorenzo, Sarnico, Sasga Yachts, Sea Ray, Sealine, Silverton, Sirena,

Solare, Stealth, Steeler, Storebro, Sundeck Yachts, Sunreef, Sunseeker, Super Van Craft, Tecnomar, Terranova Yachts, Tiara Yachts, Tollycraft, Trinity Yachts, Trojan, Trumpy, Tuna, Uniesse, Uniflite, VZ, Valk, Van der Heijden, Van der Valk, VanDutch, Viking, Vitters, West Bay, Westport, Windy, Hide,

TÜRKİYE , Amerika Birleşik Devletleri ,Almanya, Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hırvatistan, Hollanda, İrlanda, İspanya, İsveç, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya